Bireysel ve Sosyal Risk Analizi

Bireysel Risk

Bireysel risk, hem çalışanlar hem de işyeri çevresinde yaşayanlar için hesaplanabilir. Özellikle işyeri çevresinde yaşayan bireyler için hesaplama yapılırken, söz konusu bireylerin yaş, genel sağlık durumları ve bir tehlike ile karşı karşıya kalma durumunda kendilerini koruyabilme yetenekleri gibi veriler de değerlendirilmelidir. Ayrıca analizler yapılırken, işyeri çevresindeki bireyler için çalışanlardan farklı olarak, felaket senaryosu yaşanması durumunda koruyucu ekipmanlara sahip olmadıkları durumu da unutulmamalıdır.

Bireysel risk esas alınarak risk konturları, maksimum bireysel risk değeri, ortalama bireysel risk değerleri, ölümle sonuçlanan kaza frekansı ve ölümcül kaza oranı (FAR) hesaplanabilir.

Sosyal Risk

Sosyal kaygılar söz konusu olduğunda, tek bir olay ya da olaylar bütününün büyük ölçekli sonuçlara yol açması değerlendirilir. Bu durumda hesaplanan risk ‘sosyal risk’tir. Nükleer bir kazanın olması, tren ya da uçak kazasının yaşanması durumları bu kapsamda değerlendirilebilir.

Sosyal riskin değerlendirilmesi özellikle etkilenen kitledeki tolere edilebilirlik sınırının tam olarak belirlenememesi nedeniyle (örneğin çocuklar gibi riske daha açık bireyler varlığı vb. ) bireysel riske göre üzerinde çalışılması oldukça zordur. Bu nedenle genellikle katı mevzuat düzenlemeleri ile kontrol altında tutulur.

Sosyal risk esas alınarak kümelenmiş risk, FN eğrileri, ortalama ölüm oranı ve risk integrali hesaplanabilir.

FN EĞRİLERİ

Sosyal isk, tablolar ve grafikler yardımıyla gösterilse de en yaygın gösterilme şekli FN eğrileri şeklindedir.

FN eğrileri, çok ölümlü kaza frekanslarının yayılımını gösterir. Logaritmik skalada ölüm sayısının (N), kümülatif olay frekansına (F) göre çizilmesiyle elde edilir. Şekil 8’de modelleme programlarından biri Phast (DNV Software) aracılığıyla çizilmiş örnek FN eğrisi gösterilmiştir.

KABUL EDİLEBİLİR RİSK

Seveso II kapsamında kabul edilebilir risk (ALARP) seviyesi belirlenirken çalışanların yanı sıra çevrede yaşayan canlılara ve çevreye verilebilecek zararlar da düşünülmelidir. Etkilenen bölgenin belirlenmesinin ardından riskin ayrıntılı olarak tanımlanması, kalitatif bir risk analizi yöntemi ile karakterize edilmesi ve en kötü felaket senaryosu üzerinden kabul edilebilir risk seviyesine göre değerlendirmenin yapılması gerekir. Yapılan değerlendirmeler ile arazi kullanım planlaması ve acil durum eylem planı ile ilgili müdahale planlarının hazırlanması için kullanılır.

ALARP METODOLOJİSİ

ALARP metodolojisinin uygulanmasında bilinmesi gereken en önemli nokta ‘tolere edilebilir risk’ ve ‘kabul edilebilir risk’ kavramlarının farklı durumları gösterdiğidir. Riskin belirgin bir şekilde yararı sağladığı ve kontrol altında tutulduğu durum tolere edilebilir riski gösterirken, aynı risk herkes için kabul edilebilir riski temsil etmeyebilir. Örneğin bir yerden bir yere uçak ile seyahat etmek elde edilen zaman yararına göre tolere edilebilir bir riske sahiptir. Ayrıca uçuş konusunda uygulanan standartlar, bakımlar ve güvenlik koşulları göz önüne alındığında risk olabildiğince azaltılmış ve kabul edilebilir seviyeye düşürülmüştür.

ALARP (As Low As Reasonably Practicable) metodolojisinde kabul edilebilirlik seviyesinin belirlenmesinde öncelikle hesaplanan riskin olduğu bölge belirlenir